Son zamanlarda bir çok Koreli ünlü Türkiye ve Türk fanları ile ilgili Tweet atmaya başladılar. Siwon' da bu ünlüler arasına katıldı. ^^ Daha önce Twitter dan kendi Türk Fan hesabını da takip etmeye başlamıştı. Bugün de 'Turkiye seni seviyorum. Umarim bir gün bulusuruz! Sevgiler siwon!' yazılı bir İstanbul Boğazı fotoğrafı paylaştı. :) Diğer ünlülerden de böyle güzel tweetler bekliyorum. Özellikle Big Bang'den. :)
Aslında daha önce bazı şarkılarını dinlemiş ve sevmiş fakat kendisini pek de merak etmemiştim. Ta ki 'Love Rain' de ve sonrasında en iyi Kore dizileri listemde olan 'Reply 1997' de canlandırdığı karakterle favorim olana kadar. Diziyi izleyip de Yoon Je'nin o tatlı rüzgarına kapılmayan yoktur herhalde. :) Neyse fazla uzatmadan Seo In Guk'u tanımaya başlayalım.
Bizim sevimli balık gözümüz Ulsan'da geçinmek için hurdalık eşya toplayan yoksul bir aile de doğdu. ( 23 Ekim, 1987) Onun bir şarkıcı olma hayalleri ünlü rock'çı Kim Jung-min'i dinledikten sonra başladı. Çekingen bir çocuk olsa da Seo'muz aile toplantılarında ve okul etkinlerinde sahneye çıkmasıyla yeteneği keşfedildi ve sonunda büyük eğlence ajanslarının seçmelerine katılmaya başladı. Seçmelerde defalarca kez reddedildi ve kilo vermesi söylendi.
Seo'muz bulimiya'ya yaklandı ve bununla mücadele etti. (Bulimiya nedir bilmeyen için: bir çeşit yeme bozukluğudur. Bulimik atak sırasında normal insanlardan fazla yerler. Daha sonra yediklerinin kilo almasına neden olmaması için genellikle; kusar, uygunsuz ilaçlar kullanır ya da yoğun egzersiz yaparlar ) Fakat kusma yüzünden geçici olarak ses telleri zarar gördü. Aksiliklere rağmen o hiçbir zaman vazgeçmedi ve 2009 yılında Mnet'in yetenek yarışması olan 'Superstar K'ye katıldı. Müzik programının sonunda 1. ilan edildi. ^^ (Kısaca hayatı bu yarışmadan sonra değişti diyebiliriz.)
Onun şarkı ve albümlerinin liste başı olmasını, yoğun fotoğraf çekimleri, televizyon programları, röportajlar takip etti. Fakat Seo 'anlık yıldız' etiketi ve estetik yaptırdığı yöndeki söylentiler dahil şöhretin bir çok olumsuz sonuçları ile başa çıkmak zorunda kaldı. Bu arada kadife bir sese sahip kendisi dinleyince hak vereceksiniz bana. :)
Bu sene KBS'de yayınlanan Love Rain'de oynadığı Kim Chang-mo ve Kim Jeon-seol karakterleriyle dikkatleri üzerine çekti. Bu sırada Japonya'daki kariyerini genişletmek için Japon ajansı Irving Entertainment ile anlaşma imzaladı.
Daha sonra ise ilk baş rolünü TVN'in 90'ların nostaljik hit draması 'Reply 1997' ile kaptı.
Seo canlandırdığı rol ile hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerde övgü kazandı. Dizide en iyi çocukluk arkadaşına karşılıksız aşk besleyen bir çocuğu canlandırdı. Ayrıca rol arkadaşı Jung Eun-ji ile söylediği ost'ler liste başı oldu hatta Mnet'de performans bile sergilediler. Dinlemek ve izlemek isterseniz;
Kısa bir süre önce MBC'nin Rascal Sons adlı 50 bölümlük bir aile dramında rol almayı kabul etti.
Some Kind of Goodbye (Dramacube, 2014) Reply 1994 (tvN, 2013)
The Master's Sun (SBS, 2013)
Rascal Sons (MBC, 2012-2013)
Reply 1997 (tvN, 2012) Love Rain (KBS2 / 2012)
Filmler; Wild Dog (2015) No Breathing (2013)
Aldığı ödüller; 2014 KBS Drama Ödülleri: En İyi Yeni Erkek Oyuncu Ödülü (The King's Face) 2013 SBS Drama Ödülleri: Yeni Yıldız Ödülü (The Master's Sun)
2012 Kore Drama Ödülleri: En İyi Yeni Erkek Oyuncu ( Reply 1997/ Answer me 1997)
2012 Kore Drama Ödülleri: En iyi çift ödülü Jung Eun-ji ile ( Reply 1997/ Answer me 1997)
2010 Cyworld Dijital Müzik Ödülleri: 2009 yılının çıkış yapan erkek ödülü
Nasıl desem, nasıl anlatsam ki bu olayı.. İlk önce bu müthiş bir olay bir K-Pop hayranı için.. Her zaman başımıza gelecek bir şey değil sonuçta.
Bir sabah uyandım ve her yerde Jae Joong geliyor yazıyordu. İlk önce inanmadım çünkü bu gibi söylentiler diğer şarkıcılar içinde çıkmış ve sonra bir balon gibi sönmüştü bütün hayallerim. :( Neyse daha sonra güvenilir kaynaklardan bu haberin doğru olduğu anlaşıldı ve ben nasıl olduysa akşama doğru bir haber daha gördüm kültür merkezine e-mail atmamız gerekiyordu Jae Joong'u görmek için o an Ankara'ya nasıl gideceğimizi düşünmeden kardeşimle e-mailleri yolladık. Bir şekilde Ankara'ya gitmeliydik artık.
4 şubatı 5 şubata bağlayan gecede kendimi bir otobüsün içinde Ankara'ya giderken buldum. Sabah 6:30 sularında Ankara'daydık. Bütün gece arkamda oturan bebek yüzünden uyuyamama rağmen buna aldırmadan otobüste bulunan diğer arkadaşlarla toplaşıp kahvaltı yapmaya gittik. Tek hatırladığım Ankara çok soğuktu. Saat 9 gibi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi önündeydik. Birde ne görelim millet gelmiş sıra bile olmuş.. Yapacak bir şeyde yok günlerden pazar her yer kapalı mecbur bizde o sıraya dahil olduk..
Yaşanan olumsuzlukları, insan ayrımlarını, tanıdık yandaşlığından, adam kayırmadan falan hiç bahsetmeyeceğim düşündükçe sinirlerim zıplıyor.. Her yerde bir dayın olmalı diyorum son sözüm bu.. Neyse bütün bu zorluklara rağmen içeri girip kendimize bir yer bulduk ve Jae Joong'u beklemeye başladık. İlk önce bir kaç video izledik falan filan derken birden sunucu dışarıdaki arkadaşları da içeri alalım demesiyle zaten karmaşa hakim olan salon daha da karıştı.
Zaten boy kısa, görüş mesafesi saatlerce beklediğim kuyruğa rağmen arkalarda, üstüne birde sahnenin önüne doluşan insanlarla dolunca, bende şarteller bir kez daha attı aldım elime kameramı minyonluğumdan
istifade ederek biraz öne geçmeye çalıştım. Ama mümkün değil kızlar önümde etten duvar gibi üstüne birde orada neler olup bittiğini anlamaya çalışan güvenlik görevlisi amca tam önümde durmaz mı? Tam o sırada Jae Joong'un gölgesi göründü ve bütün kızlar çığlık atmaya başladı.
Sonrası bir rüya gibiydi zaten hiç uyanmak istenmeyecek bir rüya.. Jae gelip yerine geçince salon yeniden çığlıklarla doldu.. Daha sonra Jae 'I'll Protect You' şarkısını birazcık söyledi. İşte o an ne o saate kadar yaşadığım sinir ne de olumsuzluklar silinip gitti bir anlığına. Sesi harikaydı, CD den dinliyormuş gibi yalın, insanın yüreğine işleyen harika bir ses. Fotoğraflardakinden daha yakışıklı ve çekici olduğunu söyleyebilirim. Oradaki bütün kızları büyülendi onun hem sesinden, hem de yakışıklılığından.
Girişte hepimize çekiliş için numara verilmişti. Kura da çıkan 10 kişi Jae ile fotoğraf çekilecek. Diğer 10 kişiye de In Heaven Black Version (JYJ üyeleri tarafından imzalanmış) verilecekti . Ben de bir ümit belki o kişilerin arasında olurum sanmıştım. Maalesef çekilişte 600'lü numaralar çoğunluktaydı. Neyse sonuçta 2 saat süreceğini sandığım buluşma 1 saat sonra bitiverdi.
Her şey buraya kadar iyi hoştu ama sonra çıkan dedikodular tam bir saçmalıktı. Yok Jae Joong gözünü bir kızdan alamamış onu sürekli gözüyle kesmiş, yok efendim salondakiler yüzünden çok sinirlenmiş ve erkenden gitmiş.. Bazılarının işleri güçleri yok oturup bu dedikoduları uydurmuşlar.
Notlar
-Jae Joong çok utangaç ve çok samimiydi.
-Bir ara Türk kızlarının çok güzel olduğunu ve acaba Korece iyi bilen bir Türk kızıyla evlensem mi? dedi.
-Türkçe 'Merhaba, Sizi Seviyorum'dedi. Sonra bu kelimenin Korece çok utanç bir anlama geldiğini söyledi.
-Bize öğrenmesi gereken bir kelime olup olmadığını sordu sunucuda 'Sizi özledim' deyince oda 'Sizi Ozledim' deyiverdi
-En sevdiği şarkısı 'In Heaven'
-Diğer üyeler ile tekrar gelmek istediğini belirtti.
